4 Şubat 2011 Cuma

Kurtlar Vadisi Filistin



3 gün önce izledim,ama film yazısı yazmak için biraz zaman geçmesini bekledim.Filmden çıkar çıkmaz çok fena gaza gelmiştim.Çok duygusal ve dramatik bir filmdi,Türk sinema tarihinin en iyi aksiyon filmi olmasına rağmen.120 dakikaya yakın sürdü film ve zaman nasıl geçti farkedemedim. Dizi izleyicileri bilir zaten, film Kurtlar Vadisi Pusu'daki bir sahnenin ardından İsrail Dışişleri'nin Türk Büyükelçisi'ne verdiği sözde ayardan sonra doğdu.O sahnedeki, Memati'nin çocuğunun Türkiye'deki İsrail büyükelçiliğine kaçırılması sonucu, Polat'ın İsrail ajanını kafasından vurup İsrail'in bayrağının kana bulanması kıyameti kopartmıştı.
Çünkü İsraillilere göre İsrail ve onu simgeleyen herhangi birşey dokunulmazdı.Kimse ne dokunabilir,ne aleyhte söz söyleyebilir, ne de onları kimse yenebilirdi.İşin psikolojik yönüydü zaten beyefendileri çılgına çeviren.Yoksa zaten altı üstü bir dizinin sadece 1.5 dakikalık sahnesiydi.Gerçeklerin yüzlerine vurulması çok zorlarına gidiyorlardı, Türkiye'deki dostlarının da fena halde zorlarına gidiyordu.Türkiye'deki İsrail dostlarına göre, kıçıkırık bir dizi uğruna, büyük müttefikimiz!, yıllardır dostumuz!,zalim abimiz, sahibimiz!, efendimiz!, haşmetli büyüğümüzü! kırmaya ,incitmeye değer miydi ki? İsrail dostlarına göre, İsrail'e zulmüne hürmet, onların şerefidir.
Filme gelecek olursak, gayet sakin izlemeye çalıştım.Beklentilerimi aşan bir filmdi kesinlikle.Bu kadar iyi birşeyin ortaya çıkabileceğini tahmin edemiyordum.Yıllardır sadık bir Kurtlar Vadisi izleyicisi olarak, senaristlerine çok güvendiğim Vadi ekibi,çok güzel bir film ortaya çıkarmışlar.Filmde amaçlanan,İsrail zulmünün nasıl sınırtanımaz bir küstahlığa vardığını anlatmaktı,bunu da bir çok sahnede mükemmel bir şekilde anlatmışlar.Filmin gerçekçiliğinden ve problemlerinden bahsedecek olanların şikayet edemeyecekleri tek nokta tahmin ediyorum ki bu dramatik sahnelerin gerçekçiliği ve olabilirliği.Çünkü İsrail'in devlet düzeyinde benimsediği terör politikaları filmde anlatılanları da aşacak düzeyde.
Filmin aksiyon sahneleri,çatışma sahneleri çok başarılı.Türk yapımı olarak çok üst düzeyde olmuş bu yönüyle. Polat-Memati-Abdülhey üçlüsünün her attığını vurmasını eleştirmeye kalkanların beklentilerini sanırım Amerikan filmleriyle karşılanabilir.O tatmin edici Amerikan yapımı filmlerde de zaten kendi kahramanları abartılı derecede yetenekli. Bu sebeple filmin bu yönünün eleştirilmesinin mantığı yok.Zaten asıl amaçlanan da bu psikolojik üstünlük boyutu.Bir Amerikan filminde nasıl Amerikalı karakter Türk karakteri perişan edip ona bariz üstünlük sağlayacaksa, Türk yapımı filmde de amaçlanan bunun aynısı.Yani Türk kahraman İsrailliyi yenerek, İsrailin ve İsraillinin de yenilebileceğini göstermeye çalışıyor.
Filmde Kurtlar Vadisi Irak'taki gibi süpriz 2 dakikalık harika bir sahne var.Süpriz bozulmasın diye içeriğinden bahsetmeyeyim.Muhteşemdi.
Filme daha yayınlanmadan Almanya'dan yediği saçma sapan anti-semitik duyguları körükleyecek yalanı da içi boş bir iftira.Asla böyle bir telkin ,ima, suçlama yok.Aksini belirten bir sürü sahne var.Müslüman ahlakından ve tevrattan öğütlemeler var.
Filmin ön plana çıkan, akılda kalan bir müziği yoktu.Bu da iyi bir seçimdi bence.Çok ön planda olan Kurtlar Vadisi müzikleri bazen anlatılanları gölgeleyebiliyor.Bu açıdan da yerinde müziklerle desteklenmiş bir filmdi.
Filmde 3 yerde gözlerim yaşardı, ama Filistin meselesinin milenyum simgesi olan şiirin yankılandığı sahne çok canalıcıydı.
http://www.youtube.com/watch?v=_FgC8ORB5_Q
Bahadır Özdener,Cüneyt Aysan ve Raci Şaşmaz'ın muhteşem kalemiyle yazılmış senaryonun çok kuvvetli olması ve bunun yanındaki bir sürü etken sayesinde çok güzel bir film çıkmış ortaya.Necati Şaşmaz da çok performanslı bir film koymuş koleksiyonuna,ayrıca tebrikler.

Filme giden pişman olmaz,şiddetle tavsiye ediyorum.
Sinema alışkanlığı olan herkes zaten görmek isteyecektir, ama bunun haricinde fazlaca sinema kültürü olmayan birisinin filme gitmiş olması kendisine güzel bir sinema anısı kazandıracaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder